ZEYTİN
(Olea europea)
Kökeni ve Yayılışı
Çok eski bir kültür bitkisidir. Ülkemizin de en eski bir
kültür bitkisi olan zeytin, Güneydoğu Anadolu'dan, önceleri Batı Anadolu'ya ve
oradan da Ege adaları yolu ile Yunanistan, İtalya, Fransa ve İspanya'ya kadar
yayılmıştır. Irak ve İran üzerinden Afganistan ve Pakistan'a yayılmış, XVI.
yy'da İspanyollar tarafından Kuzey ve Güney Amerika'ya götürülmüştür.
Ülkemizde, Marmara, Ege, Akdeniz, Doğu-Güney Anadolu Bölgele olmak üzere
başlıca 4 zeytin bölgesi mevcuttur. Marmara Bölge-sinde; İstanbul, Bursa, Tekirdağ,
Çanakkale, Kocaeli de; Ege Bölgesinde, Manisa, İzmir, Aydın, Denizli, Muğla’da;
Akdeniz Bölgesinde, Antalya, Burdur, Isparta, Konya, İçel'de; Doğu-Güney
Anadolu Bölgesinde, Hatay, Kahramanmaraş, Şanlıurfa ve Mardin'de
yetiştirilmektedir.
Bitkisel Özellikleri
Gövde çok dallı, gri renkli ve çok pürtüklü kabukludur. Boyu, 3-20 m kadardır. Yapraklar, dar ve sivrice, kısa saplı, karşılıklı dizilmiş, mızraksı şekilli, üst tarafı koyu yeşil, alt tarafı ise gri-yeşil, gümüşi renkte ve tüylüdür. Yapraklar, filizler üzerinde 18-30 ay kadar kaldığından zeytin ağaçları sanki yapraklarını hiç dökmezmiş gibi görünürler. Çiçekler, bileşik salkım şeklindedir. Her salkımda 8-25 adet çiçek vardır. Çiçekleri, soluk sarı veya beyazımsı renkte ve küçüktür. Meyve; Ekim-Ocak ayları arasında olgunlaşır. Önceleri yeşil renkli ise de zamanla kırmızımsı ve nihayet parlak siyah renk alır. Meyve kadar yağ bulunur. Meyvesi fazla miktarda yağ ihtiva ettiği için çekirdekli ve sulu meyve tipindedir. Etli mezokarpında %50 değerlidir.
İçerikleri
Yapraklar, tanen, uçucu yağ, organik asitler taşır. Zeytin
meyvesi, yağ bakımından oldukça zengindir. Sağlıklı beslenmek için zeytin yağı
kullanılmalıdır. Yağlar, aminoasitler ve mineral maddelerce zengindir. Zeytin
yağının biyokimyasal bileşiminde %85 oleik asit,%6-9 palmitik asit, %4 linoleik
asit, stearik asit, çok az stearin, myristin ve arachin asitleri vardır.
Bunlardan başka %1 kadar sabunlaşmayan bileşikler (fitosterin yağ alkolleri ve
hidrokarbonlar) ile A, B1, B2 ve E vitaminleri vardır.
Faydaları
Kullanılan kısımları, meyveleri ve meyveden elde edilen yağı, yaprakları ve gövde kabuğudur. Meyvelerinin etli kısımlarında %70, tohumunda %20-30 kadar sabit yağ bulunur. Bu yağ hem yağ sanayiinde ve hem de ilaç yapımında kullanılır. Zeytin yağı, zeytin meyvesindeki diğer bileşenlerden ayrılmış yağlı suyudur. İyi kalitedeki zeytin yağı, kendine has güzel kokulu ve hoş lezzetli bir yağdır. Ham olarak tüketilebilen tek bitkisel yağdır. Yaprak ve gövde kabuğu, infusyon halinde (%3) iştah açıcı, idrar söktürücü, ateş düşürücü etkiye sahiptir. Haricen cerahatli yaraların temizlenmesinde pansuman olarak değerlendirilir. Yağı; dahilen müshil (aç karına birkaç damla limonla) ve safra söktürücü, haricen ise yumuşatıcı ve yatıştırıcı olarak kullanılır. Kabızlığa karşı sabahları aç karnına 1 ve 2 çorba kaşığı alınır. Safra kesesi tıkanıklıklarında safra söktürmek için sabahları aç karnına 50-150 g alınır ve bu uygulamaya 1 hafta süre ile devam edilir. Aynı uygulama safra taşlarını düşürmek için de yapılır. Yapraklar, kan şekerini düşürücü; yaprak, gövde ve dal kabukları ise tansiyon düşürücü olarak kullanılır. Yaprakların tansiyon düşürücü olmasının sebebi; secoiridoid'lerle oleuropacin maddesindendir. Yaprağı; kızarıklığa, karıncalanmaya, kirli yaralara, kurdeşen hastalığına fayda verir, terlemeyi önler. Yapraklarından demlenen çayı, kalp damar sistemi hastalıklarının tedavisinde, özellikle hipertansiyonda tansiyon düşürücü olarak faydalanılır. Safra kesesi hastalıklarında ve safra kesesi taşının düşürülmesinde sabahları aç karına birer bardak içilir.
Damar sertliği, peklik (bir kaşık yağa birkaç damla limon
edilip aç karına içilir), şeker, karaciğer, grip, romatizma, gastrit
hastalıklarına, böbreklerdeki taş veya kumu düşürmeye karşı kullanılır. Zeytin
yağı, yemeklerden önce içilirse mideyi ülsere karşı korur. Özellikle,
çocukların beyin gelişimini ve kemiklerin güçlenmesini hızlandırır. E, D, K ve
A vitaminleri sayesinde, hücreleri yeniler. Bu nedenle doku ve organların yaşlanmasını
geciktirir. Beynin, daha uzun süre, sağlıklı ve zinde çalışmasını sağlar. Cildi
besleyici, yumuşatıcı, yaşlanmayı önleyici, içi yumuşatıcı, koruyucu ve saçları
kuvvetlendirici özelliklere de sahiptir. Yağsız inek sütü, zeytin yağı
katıldığında anne sütünü bırakmış bebekler için anne sütü gibi kaliteli doğal
bir besin olma niteliğini kazanır. En önemli özelliği, kalp-damar hastalıkları
üzerindeki olumlu etkisidir. Safra kesesi taşı düşürmek için natürel zeytin
yağından 3-4 hafta süreyle sabahları aç karına birer fincan içilir.
Zeytinin yağa işlenmesi sonucu geriye kalan küspeye pirina
denir. Pirinanın organik çözücülerle ekstraksiyonu sonucu elde edilen yağa da
pirina yağı denilmektedir. Elde edilen pirina yağı, pirinanın hemen işlenmesi
ve çıkan yağın rafine edilmesi şartıyla yemeklik olarak kullanılabilir. Taze
olarak işlenmemiş pirinalardan çıkan ve rafine edilmemiş ham pirina yağları
sabun, boya vb. sanayii için teknik amaçlı olarak kullanılmaktadır. Diğer
gelişmiş Akdeniz ülkelerinde pirina yağı, rafine pirina yağı olarak konserve
sanayiinde pazarlanmaktadır.